Doğu Adalı, çocukluk yıllarında spora duyduğu ilgiyle disiplinli bir çalışma kültürü edindi. Bu alanlarda kazandığı öz güven ve kararlılık, ilerleyen yıllarda hem kişisel duruşunun hem de toplumsal konulardaki hassasiyetinin temelini oluşturdu.

Gençlik döneminde tiyatro, kamera önü oyunculuğu ve modellik gibi alanlarda kısa süreli deneyimler edinse de, bu sektörlerin yüzeysel yapısı ona hitap etmedi. Daha anlamlı ve topluma dokunan bir yol arayışıyla bu alanlardan kendi isteğiyle uzaklaştı.

Lise yıllarından itibaren toplumsal meselelere eğilmeye başlayan Doğu, adalet, eşitlik ve insan hakları gibi konularda farkındalık oluşturmayı amaçlayan çeşitli hareketlerde yer aldı. Üniversite yılları ise onun için hem daha aktif hem de daha zorlu bir dönem oldu. Toplumsal konulardaki duyarlılığı, bazı dönemlerde gözaltılarla sonuçlanan baskılarla karşı karşıya kalmasına rağmen, Doğu kararlılığını korudu ve duruşundan taviz vermedi.

Artan baskılar nedeniyle üniversitesini bitirmeye kısa bir süre kala eğitimine ara vermek zorunda kaldı. Buna rağmen, inandığı değerleri koruyarak üretmeye ve yazı çalışmalarını sürdürmeye devam etti. Daha geniş kitlelere ulaşmasını engelleyen süreçlere rağmen, Doğu’nun mücadelesi hiçbir zaman kesintiye uğramadı.

Her yıl düzenli olarak katıldığı 1 Mayıs etkinlikleri, onun için sadece bir ritüel değil; toplumsal dayanışma ve eşitlik inancının bir yansımasıdır. Bu etkinliklerdeki varlığı ve o dönemlerden kalan fotoğraflar, onun mücadeleci kimliğinin sembolik parçaları olarak öne çıkıyor.

Bugün Doğu Adalı, deneyimlediği tüm zorlukları ve biriktirdiği perspektifleri yazar kimliğiyle birleştirerek üretmeye devam ediyor. Amacı, hem bireysel hem de toplumsal anlamda insanların daha adil ve bilinçli bir geleceğe ulaşmasına katkıda bulunmak.